ABD yetkilileri, İran’ın Devrim Muhafızları güçlerinin en kuvvetli isimlerinden Tümgeneral Kasım Süleymani’nin ABD’nin Irak’ta gerçekleştirdiği saldırıda öldürülmesine dair bazı açıklamalarda bulundu.
İran'ın Devrim Muhafızları güçlerinin en kuvvetli isimlerinden Tümgeneral Kasım Süleymani ve Irak'ta İran tarafından desteklenen kuvvetlerin bazı önde gelen isimleri, Bağdat Uluslararası Havaalanı'nda Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) insansız hava aracı ile gerçekleştirdiği saldırıda öldürüldü. ABD yetkilileri, Amerikan yapımı MQ-9 Reaper olarak bilinen insansız hava aracından atılan füzeler ile havaalanından ayrılmakta olan konvoya yapılan müdahalenin ABD Başkanı Donald Trump'ın izni doğrultusunda gerçekleştirildiğini belirtti.
Pentagon ise “General Süleymani aktif olarak Irak'ta ve bölgede bulunan Amerikalı diplomat ve askeri personellere karşı saldırılar planlıyordu” açıklamasında bulundu. Açıklamada istihbarat kaynaklarına değinilmezken operasyonun 27 Aralık'ta bir ABD vatandaşının öldürülmesi üzerine planlandığı belirtildi.
ABD'de birçok cumhuriyetçi, saldırıyı haklı ve orantılı bulurken, birçoğu da olayı pervasızca yapılan, Orta Doğu'da tansiyonu ve şiddeti arttıracak bir hareket olarak değerlendirdi. ABD Temsilciler Meclisi'nden Demokrat Christopher S. Murphy yayınladığı mesajda, “Süleymani kesinlikle ABD'nin düşmanıydı” açıklamasına karşın asıl sorunun kongrenin bir yetkilendirmesi olmadan İran'ın 2. en kuvvetli isminin potansiyel olarak bir savaşa sebep olabilecek şekilde suikasta uğraması olduğunu belirtti. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada ise operasyonun ABD tarafından terörist organizasyon olarak kabul edilen bir grubun liderine yapıldığı vurgulandı.
ABD, Süleymani'yi Irak savaşı sırasında ABD karşıtlarına bomba ekipmanı ve bomba yapma eğitimi vererek yüzlerce ABD askerinin ölümüne sebep olmanın yanı sıra İsrail ve Suudi Arabistan karşıtı eylemleri düzenlemek, Irak savaşı sırasında ABD karşıtlarına bomba ekipmanı ve bomba yapma eğitimi vererek yüzlerce Amerikan askerinin ölümüne sebep olmak ve İsrail ile Suudi Arabistan karşıtı eylemler için İran kaynaklı olayları düzenlemekten sorumlu tutuyordu. Süleymani'nin son olarak Bağdat'ta ABD Büyükelçiliğine yapılan saldırıların da arkasında bulunduğu düşünülüyordu.
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ise Süleymani'nin öldürülmesini “uluslararası terörizm” olarak nitelendirdi. Zarif, ABD'nin bu “haydutça” macerasının tüm sonuçlarına katlanması gerektiğine vurgu yaptı.
