Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'ın geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bosna Hersek ziyareti esnasında uçağına binmesinin üstüne sosyal medyadan tepkiler yağmıştı. 

Uçaktan görüntülerin paylaşılması ile kısa sürede tepkilerin artması ile beraber Ahmet Hakan Hürriyet'te yazdığı yazısında bu konuda açıklama yaptı.

Ahmet Yavuz Cumhuriyet'ten ayrıldı: Yaşına saygım nedeniyle ağır bir karşılık vermedim Ahmet Yavuz Cumhuriyet'ten ayrıldı: Yaşına saygım nedeniyle ağır bir karşılık vermedim

İşte Erdoğan ile uçaktaki fotoğraf:

ahmet hakan uçak ile ilgili görsel sonucu

Ve konuya dair Hakan'ın yazısının ilgili kısmı şöyle:

UÇAĞA BİNMEK, UÇAĞA BİNMEMEK

1996’tan beri gazetecilik yapıyorum.

Süleyman Demirel devrinde Demirel’in yanına bile yaklaşamadım... Mesut Yılmaz, Tansu Çiller... Hiçbirinin uçağına binemedim... Ahmet Necdet Sezer’i hayatım boyunca görmek bile kısmet olmadı... Bülent Ecevit tarafından bir kez bile muhatap alınmadım. Abdullah Gül’ün devrinde Çankaya’nın kapısından bile geçmedim... Ahmet Davutoğlu başbakanken hiçbir davetine çağrılmadım. Binali Yıldırım’ın uçağına da binmedim. Ve en sonunda Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı döneminde ilk kez ama ilk kez uçağa bindim.

Ve kıyameti koparıyorlar!

Taraftarlarından herhangi biri uçağa davet edilse “Cumhurbaşkanı çok müthiş bir açılım yaptı” diye yorumlayacak ne kadar gazeteci ve siyasetçi varsa, uçağa davet edilen ben olunca... “Yalaka” falan diye hakaretler yağdırıyor. Ben de ne yapıyorum? Tabii ki “Hadi len oradan” deyip de geçiyorum.

ASLA VE KAT’A 

TA üç buçuk yıl önceydi. Ahmet Davutoğlu başbakandı... Daha 15 Temmuz bile olmamıştı... Yeni sistem devrede değildi.

İşte o dönemde... İktidara yapılan haksız eleştirileri ve muhalefetin yanlışlarını konu edince... Bana karşı yine bir kampanya başlatmışlardı, “Dönek” falan diye... Ben de oturmuş “Döneklik Manifestosu” diye bir yazı yazmıştım... Yazıda birçok unsurun yanında... “Benim bu tavrım, Erdoğan’ın ya da Davutoğlu’nun uçağına binmek için değil hakkaniyet adınadır” anlamında “Erdoğan’ın ya da Davutoğlu’nun uçağına asla ve kat’a binmem” diye yazmıştım

Aradan geçen süre içinde neler olmuş neler?

Davutoğlu başbakanlığı bırakmış, Binali Yıldırım başbakan olmuş, 15 Temmuz yaşanmış, referandum yapılmış, yeni sisteme geçilmiş, AK Parti ile MHP ittifak yapmış falan...

İşte buna rağmen tek dertleri “Hiçbir gazeteci arada kalmasın, herkes tarafını seçsin, arada kalan gazeteci istemiyoruz” olan kutuplaştırma arsızları, benim o yazımı tarihinden ve bağlamından koparıp tek mesele haline getirmeye çalıştılar.

Benim için ise son durum şudur: Her şeye rağmen sonuna kadar arada kalmaya devam!

Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Editör: TE Bilişim