İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmaya Anayasa Mahkemesi eski üyesi Erdal Tercan, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada, Tercan'ın avukatları da hazır bulundu.
Tencan, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi ve öğrencilik yıllarında örgüte ait okullarda ve yurtlarda kalmadığını öne sürdü. FETÖ ile bağlantısı bulunmadığını, örgüt üyesi olmadığını söyleyen Tercan, hakkındaki tanık ifadelerini de reddetti. Tercan, Anayasa Mahkemesindeki görevi süresince hukuka, Anayasaya ve kanunlara göre hareket ettiğini söyledi. FETÖ üyesi eski hakimler Mustafa Başer ve Metin Özçelik ile eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın kabul edilemez bulunan bireysel başvurularında karşı oy kullanan Tercan, bu oyu hukuki bilgisiyle verdiğini ileri sürdü.
Karşı oyları nedeniyle yargılandığını iddia eden Tercan, "Örgütle bağlantılı kişilerle ilgili kararlarda karşı oy kullanırken örgütten emir ve talimat almadım. Talimatla, emirle hareket edecek yapıya sahip değilim. İki tane karşı görüş yazdım diye sanık sandalyesindeyim." dedi. Mütalaada, FETÖ'nün tepe yöneticilerinden firari Şerif Ali Tekalan'la 29 kez görüştüğünün belirtildiğini hatırlatan Tercan, bu görüşmelerin örgüt bağlantısı kapsamında olmadığını kaydetti. Yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle Tekalan'la görüştüğünü iddia eden Tercan, bazı görüşmelerin de bayram, kandil gibi günleri kutlamak için olduğunu belirtti.
Sanık Tercan, yatırımlarının Bank Asya'da bulunduğunu, bunu da inancı gereği yaptığını, faizli bankaları tercih etmemek için bu bankaya para yatırdığını savundu. Erdal Tercan ile sanık avukatlarının savunmasının ardından duruşmaya arar verildi.
Karar verildi
Daha sonra Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyetinin aldığı karar, heyete başkanlık eden Daire Üyesi Maruf Alikanoğlu tarafından okundu. Kararda, sanık Erdal Tercan'ın üzerine atılı "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçunun sabit olduğu, bu nedenle sanığa Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/2. maddesi gereğince "kastın yoğunluğu, örgüt içindeki konumu, örgütte kaldığı süre, oluşan zarar ve tehlikenin ağırlığı" dikkate alınarak, alt sınırdan uzaklaşılarak 8 yıl 6 ay hapis cezası verildiği kaydedildi.
Terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca sanığa verilen ceza 12 yıl 9 aya çıkarıldı. Sanığın duruşmalardaki hal ve tavırları nedeniyle TCK'nin 62'nci maddesindeki indirim uygulanarak, ceza 10 yıl 7 ay 15 güne indirildi. Mahkeme heyeti, sanığın tutuklu bulunduğu sürenin infazından düşülmesine ve tutukluluk şartlarının devamına hükmetti. Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabiliyor. Temyiz istemini, Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek.
