GÜNDEM

Bilgi Üniversitesi sendikalı ilk vakıf üniversitesi olarak tarihe geçti

İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde 10 yıl önce başlayan sendikalaşma hareketi mahkeme kararı ile sonuçlandı. Üniversitesi çalışanları, Can Holding ile toplu sözleşme masasına oturacak.

Bir süre önce Laureate Education tarafından Can Holding'e satılan İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde çalışanların başlattığı sendikalaşma çalışması, toplu sözleşme hakkını kazanmaları ile sonuçlandı. Mahkeme kararı ile kesinleşen yetki kazanımı sayesinde Bilgi Üniversitesi, Türkiye'de sendikalı olan ilk vakıf üniversitesi oldu.

Mahkeme, toplu sözleşme taleplerine 'zorunlu hak' dedi

Sosyal-İş Sendikası'nın yetki başvurusuna işverenin itirazı nedeniyle görülen duruşma İstanbul 35. İş Mahkemesi'nde karara bağlandı. İstanbul Bilgi Üniversitesi akademik, destek, temizlik ve diğer personellerinin 10 yıldır üyesi olduğu Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)'e bağlı Sosyal-İş Sendikası'nın Toplu Sözleşme taleplerine mahkeme son noktayı koydu. Üniversite avukatının bilir kişi raporuna itirazına rağmen mahkeme, sendikanın toplu sözleşme taleplerini zorunlu hak kabul ederek açık duruşmayı sonlandırdı.

"Bu bir son değil, yeni bir başlangıç"

Gazete Duvar'da yer alan habere göre, Bilgi Üniversitesi'nde Sosyal-İş Sendikası'nın çalışmaları sürdüğü sırada 2011'de işten çıkarılan akademisyen Aslı Odman, "10 sene önce bir avuç insanın sebatı ve emeği ile başlayan bir sürecin, Türkiye'de vakıf üniversitelerinde ilk defa yetkili bir sendikanın varlığı şeklini almasından memnunum. Tabii bu bir son değil, yeni bir başlangıç. Çünkü sendika emekçiler açısından her zaman yeniden kazanılması ve işverenin aracı olmasına izin verilmemesi gereken bir mücadele alanıdır. Yani sendikanın çalışanların işveren karşısındaki yatay organizasyonu olarak inşa edilmesi için sürekli emek verilmesi gerekir" dedi.

Laureate'den Can Holding'e geçiş

Sendikalaşmayı başlatan akademik kadronun daha sonraki zamanlarda Barış Akademisyenleri'nin yaşadıkları hak ihalelerine karşı dayanışma gösterdiğini ve okul içerisinde örgütlenmeleri üstlendiğini de aktaran Odman şunları söyledi:

"Üniversitedeki sendikalaşma taban hareketiydi"

Bilgi Üniversitesi'nde sendikalaşmanın başlangıcının o dönem üniversitenin satıldığı çokuluslu kâr amaçlı üniversite şirketi Laureate Education Inc'in çoğu, CEO'luğa terfi eden akademisyen olan yönetici kadrolarından da, bazılarının bir 'altın çağ' anlatısı içinde idealize ettiği üniversiteyi satmak zorunda kalan eski yönetimden de bağımsız bir taban hareketiydi.

"Örgütlenmek önemli"

Tecrübesiz ve epey ağır kaçan bir sendikanın tüm eksiklikleri kapayarak kendi kadrolarını çıkarmıştı. Demek ki dayanışma geleneği, baskıya karşı çıkma geleneği aktarılıyormuş. Örgütlenmeye değermiş. Üniversitede sendika olurmuş ve burada da ekmek ve onur mücadelesi birbirinden ve örgütlenmeden ayrıştırılamazmış. Üniversitede sırf ekmek, iş güvencesi derdi için değil, üretim aracımız olan ifade özgürlüğünü korumak için de örgütlenme önemliymiş.

"Yetkili sendika haline gelmiş olması tarihin bir cilvesi"

Bilgi'de sendikalaşmanın, Laureate Education Inc'a satıldığı 2009 senesinde 'taşeronlaşmaya karşı kampanya' şeklinde başlaması ve bu çokuluslu risk sermayesi grubundan, 'yerli ve milli' olduğu lanse, epey yerli işkollarında kâr elde ettiği görülen Can Holding'e satıldığı anda da gelip yetkili sendika haline gelmiş olması da tarihin bir cilvesi.

"Sürece sabredenleri kutluyorum"

Sermaye devir dönemleri çalışanlar için her zaman zorlu zamanlardır. Kurumsal bir sendikanın varlığının orada hala çalışmaya devam eden meslektaşlarıma ve arkadaşlarıma bir nebze koruma, dayanışma ve onur duygusu vereceğine inanıyorum. Süreci sebatla buraya kadar devam ettiren sahnenin arkasındaki dostları da ayrıca içten kutluyorum.

"Dayanışarak yolumuza devam edeceğiz"

Bilgi Üniversitesi Sosyal-İş Sendikası Sözcüsü Beyhan Sunal ise,  "Bu mahkeme kararı, Bilgi Üniversitesi çalışanlarının sendikalaşma sürecinde önemli bir kazanımdır. 10 yıl önce başlayan sendikal örgütlenmemizin, bu kararla ivme kazanacağına inanıyoruz. Bu süreçte, inançla, ısrarla ve kararlılıkla örgütlendik. Haklarımızı savunduk, önemli kazanımlar elde ettik. Daha da önemlisi, eksilmedik, birbirimizden vazgeçmedik, çoğaldık. Bilgi çalışanları olarak, Sosyal-İş çatısı altında dayanışarak ve birlikte davranarak yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.