Türkiye'nin taşı toprağı altın... Hal böyle olunca yurdun dört bir yanında defineciler ellerindeki dedektörleriyle yer altı zenginliklerini arıyor. Ekonomik krizle birlikte define aramak için kullanılan dedektör satışlarında da ciddi düşüşler yaşandı.
Bulunan definenin değerinin yarısını devlet ödüyor
Sözcü'den Sibel Gülersöyler'in haberine göre, arkeologlar ise define arayıcılarına tepkili, hatta onları yağmacı olarak tanımlıyorlar. Türkiye'nin definecilik konusunda gelişmiş bir yönetmeliği de bulunuyor. Örneğin bulunan ürünler son 6 padişahın dönemine ait ise değerinin yüzde 50'si resmi olarak devlet tarafından bulan kişiye ödeniyor. Türkiye'den yurt dışına kaçırılan tarihi eserlerin tutarının yıllık 50 milyon euro olduğuna inanılıyor.
"Biz yağmacı değil, altın avcısıyız"
Kapatılan Anadolu Definecileri Eğitim ve Araştırma Derneği Başkanı olan aynı zamanda dedektör satıcısı Uğur Kulaç, "Ekonomik krizle birlikte bizim de işlerimiz düştü, vatandaşlar sadece insani ihtiyaçlarına yöneldi" diyor. Definecilerin yağmacı gibi gösterilmesine karşı çıkan Kulaç, "Biz heykel, lahit peşinde değiliz, mezar soyguncusu değiliz, altın avcısıyız" ifadesini kullanıyor. Anadolu Definecileri Eğitim ve Araştırma Derneği, Kültür Bakanlığı ile yaşanan sorunlar sebebiyle kapatıldı.
"Tarihi eser kaçakçılığı piyasası 50 milyon euro"
Tarihi eser kaçakçılığının önlenebilmesi için, definecilere gömü bulma payı verilmesi gerektiğini söyleyen Kulaç, "Tarihi eser kaçakçıları kaçak kazılardan yılda 50 milyon euro kazanıyorlar ve bunun değeri eserler yurt dışına çıkınca giderek katlanıyor" dedi.
"Defineciler tarihe bakmaz, kazanacağı parayı düşünür"
İstanbul Arkeologlar Derneği üyesi Dr. İlknur Türkoğlu bir arkeolog ile definecinin anlaşmasının eşyanın tabiatına aykırı olduğunu belirtti. Türkoğlu, "Arkeologlar, bilmediğimiz dönemleri anlayabilmek amacıyla, bilgi elde etmek için kazı yaparlar. Biz bulduklarımıza göre yorumlama yaparız, defineciler ise obje bulmak için kazı yapar, onların geçmişte ne olup bittiği ile bir derdi yoktur. Defineciler, o eserden kazanacakları paraya bakar. Bir arkeolog ile defineci ortak bir masada uzlaşamaz" diyor.
"Defineciler tarihi yapıları tahrip ediyor"
Kanunlarımızda define arama yönetmeliği olduğunu hatırlatan Türkoğlu defineciler yüzünden Türkiye'den çıkarılan eserlerin Avrupa müzelerinde sergilendiğini savundu. Türkoğlu, "Kimse definecilerden bir obje bulmasını istemiyor, onlara böyle bir görev vermiyor. Onlar yapıları tahrip ediyor, bu mezar kime aittir bir fikirleri yok. Mirasyedi gibi davranmasınlar. Gün gelecek kendi toprağımızdaki eserleri görebilmek için Avrupa’daki müzelere gideceğiz" diye konuştu.
Dr. İlknur Türkoğlu (Ortada)
"Bulduğumuz eserlerin parasını istiyoruz"
Defineci Uğur Kulaç, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'ndaki kültür varlığı tanımının değişmesini istiyor. Kulaç'ın verdiği bilgilere göre Osmanlı'nın son 6 padişahına ait eserleri bulana devlet ödeme yapıyor. Ancak daha eski medeniyetler kültür varlığı sayılıyor ve bir ödeme yapılmıyor. Konuyla ilgili ulaştığımız İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkilileri açıklama yapmadı. İstanbul Arkeoloji Müzesi yetkilileri de konuşmadı.
"İlk kazma sonra 100 metrekareyi geçemezler"
Avukat Rıdvan Yıldız yasal mevduata göre define aranacak alan, ilk kazmanın vurulduğu yerin en fazla 100 metrekare genişliğinde söylüyor. Yıldız, "Define bulunduğu takdirde Hazine'ye ait arazide bulunmuşsa yüzde 50'si arayıcıya, özel veya tüzel kişilere ait arazide bulunmuşsa, yüzde 40'ı arayıcıya, yüzde 10'u ise mülk sahibine verilir" ifadelerini kullandı.
İzinsiz kazıya 2-5 yıl hapis cezası
İzinsiz kazı yapan kişilere iki yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ön görülüyor. Eğer arama alanı SİT alanı veya koruma alanı dışındaysa cezalar üçte bir oranında düşürülüyor. Eğer bulunan eserin yurt dışına kaçırıldığı tespit edilirse define arayıcısına verilecek ceza iki katına kadar çıkıyor.
Kendi arazisinde gömü bulan ne yapacak?
Peki ya kendi arazisinde define bulan biri ne yapacak? Avukat Yıldız'ın verdiği bilgilere göre define bulunduktan sonra en geç üç gün içinde en yakın müze müdürlüğüne, muhtara veya diğer yerlerdeki mülki amirlere durumu bildirmek gerekiyor. Bildirmemenin üç yıla kadar hapis cezası bulunuyor.
Bir dedektörün fiyatı 5 bin ile 50 bin TL arasında
Şu an bir dedektör özelliklerine göre 5 bin TL ile 50 bin TL arasında değişiyor. Kulaç'ın verdiği bilgilere göre ilkbahar ve yaz aylarında dedektöre talep artıyor. Şu an iç talep azaldığı için Türkiye dedektör ihracatına da başlamış. Dedektörler daha çok Almanya, Hollanda, Suriye, İran ve Irak gibi ülkelere satılıyor.