YAŞAM

Down sendromlu aşıkların buluşmasında duygusal anlar

Birbirleriyle tanıştıktan aylar sonra bir araya gelen down sendromlu sevgililerin buluşma anı, renkli görüntülere sahne oldu. Down sendromu nedir? Down sendromunun belirtileri nelerdir?

Nisan ayında bir konferansta birbirlerine aşık olup uzak mesafe ilişkisi yaşayan down sendromlu aşıklar, uzun bir aradan sonra karşı karşıya geldiler. Annelerinin birbirleriyle iletişime geçerek, çocuklarından habersiz ayarladığı sürpriz buluşma, izleyenleri duygulandırdı.

Down sendromlu sevgililerin, aylar sonra kavuşma anı:

Down sendromu nedir?

Down sendromu, genetik bir farklılık, bir kromozom anomalisidir. En basit anlatımı ile sıradan bir insan vücudunda bulunan kromozom sayısı 46 iken, down sendromlu bireylerde bu sayı, üç adet 21. kromozom olması nedeniyle 47 olmaktadır.

Down sendromu tedavi edilmesi gereken bir hastalık değil, genetik bir farklılıktır. Hücre bölünmesi sırasında yanlış bölünme sonucu 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom yer alması ile meydana gelir.

Down sendromuna sebep olduğu bilinen tek etmen hamilelik yaşıdır, 35 yaşüstü hamileliklerde risk artar. Ancak genel olarak genç kadınlar daha fazla bebek sahibi olduğundan down sendromlu çocukların yüzde 75-80'i genç annelerin bebekleridir.

Türkiye'de kaç down sendromlu kişi var?

Ülke, milliyet, sosyo-ekonomik statü farkı yoktur. Ortalama her 800 doğumda bir görülür. Tüm dünyada 6 milyon civarında down sendromlu birey yaşamaktadır. Türkiye'de tam bir veri yok ama yaklaşık 70 bin down sendromlu kişi olduğu tahmin ediliyor. Hafif veya orta seviye zihinsel ve fiziksel gelişim geriliğine sebep olur.

Down sendromunun belirtileri nelerdir?

Down Sendromu tanısı konmuş bir çocukta genellikle hafif veya orta derecede zeka geriliği bulunur. Yaşıtlarına kıyasla fiziksel açıdan da görünümleri farklı olmakla birlikte özellikle badem biçiminde çekik göz yapısına sahiplerdir. Fiziksel bir hastalık değil yalnızca genetik bir farklılık olan Down Sendromu en belirgin belirtilerinden biri zayıf kas tonusu olmaktadır.

Bu tanıya doğum süresinde veya bebeklikte ulaşılabilir. Küçük kafa, çıkıntılı dil, düzleştirilmiş yüz, yukarıya doğru eğikleşen göz kapakları, geniş ve kısa eller, kısa boy, gözün iris kısmında küçük ve beyaz lekeler ve basık kemerli burun şekli down sendromunun genel belirtileri arasında yer alır.

Down sendromu nedenleri nedir?

Down Sendromu neden olan kromozom sorununun nedenlerine yönelik en temel kanı anne ile babadan geçmesi ve genellikle ilerleyen yaşlarda anne olmak gibi etkenlerdir. 

Özellikle down sendromlu bebeklerin birçoğu 35 ila 40 yaş aralığındaki doğumların sonucunda dünyaya gelmiştir. Bu kapsamda down sendromunun meydana gelebilme ihtimalinin tek belirleyici özelliği hamilelik yaşı olduğunu söylemek mümkündür.

Yapılan araştırmalar 30 yaş altındaki gebeliklerde bu bilişsel rahatsızlığın ortaya çıkma ihtimali çok düşüktür. Ancak 44 yaş sonrasındaki gebeliklerde bu oran giderek artış göstermiştir.

Down sendromlu çocuğun ailesi ne yapmalı?

Çocuğuna ya da bebeğine down sendromu tanısı koyulan ebeveynlerin öncelikli olarak yapması gereken işlem, ilçe eğitim müdürlüğüne bağlı olarak faaliyet gösteren bir rehberlik servisine giderek randevu talebinde bulunmak olmalıdır. Sonrasında ise ebeveynler bu kurumdan da çocuklarının down sendromlu olduğunu belgeleyen bir rapor almalıdır.

Bu belgeyle birlikte ebeveynler down sendromlu çocuğunun özel bir rehabilitasyon merkezinde ya da özel eğitim kurumlarında eğitim ve öğretim görmesini sağlayabilir. Bu kapsamda Down Sendromu çocuk sahibi ebeveynlerin öncelikli olarak yapması gereken işlemin çocuğunun özel eğitim sınıflarında eğitim almasını sağlamaktır.

-İlk olarak beslenme aşamasına dikkat edilmelidir. Çünkü bu hastalıkta kilo almaya meyilli olma durumu bulunmaktadır.

-Doğumdan sonra fiziksel anlamda özel olarak ilgi gereklidir. Fiziksel olarak destek için uzman desteği alınması gereklidir.

-Down Sendromu tedavisi sürecinde özel eğitim alınması önemlidir. Yine bu durumda hastalığı olan bireyin diğer bireylerle iletişim içinde olması çok önemlidir.

-Bu süreç içinde annenin tutumu oldukça önemlidir. Fazlası ile duygusal davranışlar ve hastalığın anne tarafından reddedilmesi, tedavi sürecini olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle tutum ve davranışların olumlu yönde olması önemlidir.