İzmir 30 Ekim 2020'de meydana gelen ve 117 kişinin hayatını kaybettiği 6,6'lık depremin yıkıcı etkilerini sarmaya çalışıyor.
11 vatandaşa mezar olan Yağcıoğlu Apartmanıyla ilgili hazırlanan iddianamede yer alan bilirkişi raporları korkunç gerçeği gözler önüne serdi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 2 bloktan oluşan Bayraklı ilçesindeki Yağcıoğlu Apartmanı’nın B bloğunun depremde tamamen yıkıldığı ve apartmanda 11kişiye me 7 kişinin de yaralandığı hatırlatıldı.
İddianamede, Dokuz Eylül Üniversitesi ile İstanbul Teknik Üniversitesinden 7 kişilik bilirkişi heyetinin raporuna yer verildi. Raporda, apartmandan alınan beton karot numunelerinin, binanın projesinde belirtilen beton dayanım sınıfına uymadığı, bina statik-betonarme hesaplarında bodrum katın hesaplara dahil edilmediği belirtildi.
Apartmanın B bloğuna ait sondaj logları incelendiğinde zemin profilinin tipik alüvyon zemin karakterinden oluştuğu, yapının karakteristik basınç dayanımının olması gerekenden düşük kaldığına işaret raporda, “Bina betonarme projesinde kısmi bodrum yapılmasına yönelik betonarme detayları bulunduğu halde bina altında betonarme projesine aykırı olarak tam bodrum yapılmış olduğu, tüm etriyelerin uçlarının bina betonarme uygulama projesi çizim paftaları ve Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak 90 gönyeli olarak imal edildiği tespit edildi” ifadeleri yer aldı.
Raporda apartmanla ilgili, “Projelendirmedeki eksiklikler, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları, yapım denetimindeki yetersizlik nedeniyle yıkılmış olduğu görüşüne varılmıştır” denildi.
Statik proje müellifinin, statik betonarme projeye onay veren mercilerin, bina fenni mesulünün, sürveyanının, müteahhidin, tadilat ruhsatı aşamasında ve yapı kullanma izin belgesi aşamasında ruhsat ve izni düzenleyen mercilerin binanın yıkılmasında sorumlu olduğu görüşü de rapora yansıdı.
KAYNAK: İHA