Marmara Depremi ve Tsunami Potansiyeli konulu seminerde konuşan Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy “1939’dan 1999’a kadar batıya doğru kayan bir deprem aktivitesi var. Şimdi burada neresi eksik, kırılmayan yer neresi; Marmara.
Bize deprem bilgilerimiz şunu söyler: Kırılan yerde stres boşaldığı için uzun süre deprem olmaz. Ama komşu alanlara transfer eder stresi, gerilimi. Dolayısıyla stresin transfer olduğu yer neresi; Marmara Denizi. Bu yüzden Marmara Depremi olacağını söylemek bir kehanet değil, çok basit bir bilgi. Eninde sonunda burada çok büyük bir deprem olacak.” dedi.
Marmara depreminin sonuçlarına dair değerlendirmelerde bulunan Ersoy, “İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bu bölgede olabilecek zararlar konusunda yabancılarla birlikte çalışıp, kaç kişi ölebilir, kaç kişi yaralanabilir senaryosunun bize maliyeti ne? Maliyetinin 100 milyar TL olduğu düşünülüyor. Bakın ne kadar büyük para. Ama bunun çok azıyla Marmara’da pek çok şeyi halletmek mümkün olabilir. Bunun dışında ölen kurtulacak. 2 milyon insana her gün bakacaksınız, yedireceksiniz, barındıracaksınız ve bunu bir gün değil bir yıl, iki yıl yapacaksınız. Çok büyük bir maliyet ve çok büyük bir kumar. Bu kumarı oynamamak gerekiyor.
Bu partiler üstü bir konu. Bütün partilerin, bütün karar vericilerin kol kola girerek bu işi çözmeleri gerekiyor. Türkiye’nin en büyük projesi deprem projesidir. Son zamanlarda sevdiğim bir söz var. Bir şey alırken ihtiyaç mı istek mi diye kendimize sormamız istenir. Diğer projelerin hepsi istek, deprem ihtiyaç projesi. Dolayısıyla aklımızı başımıza devşirip bu işi her şeyin önüne almamız gerekiyor. Çünkü 20 yıldan beri söylediğim bir söz var. Marmara depremi milli güvenlik sorunu. Gerçekten bunu inanarak söylüyorum. Büyük bir kaos olabilir. Bu kaosun önüne geçmek ancak hazırlıklı olmakla mümkün olabilir” ifadelerinde bulundu.
Konuşmasının bir bölümünde Marmara depreminin ülke genelindeki önemine dikkat çeken Prof. Dr. Ersoy, “Bütün ekonomik girdi burada. Eğitim burada, kültürel yapılar burada. Yani bunu söylerken Marmara’nın insanı, Anadolu’nun insanından daha kıymetli demiyoruz. Marmara Türkiye’ye bakabilir, Türkiye Marmara’ya bakamaz. Bu anlamda bu çok önemli bir proje” dedi.