İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener TBMM'de gerçekleşen partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Akşener'in satırbaşları:

“YERLİ AŞIDAN SİYASET DEVŞİRMEYİN”

Sözlerimin başında yerli aşımızın 3. faz testlerine başlanmasından dolayı duyduğum memnuniyeti belirtmek istiyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Umarım, 3. faz deneyleri başarıyla sonuçlanır.

Meral Akşener İstanbul'dan taşınma kararı aldı! Siyasi çalışmalar için... Meral Akşener İstanbul'dan taşınma kararı aldı! Siyasi çalışmalar için...

Yalnız dün akşam iktidarın havuz medyasında ve sosyal medyada yapılan yoğun propagandayı gördükten sonra sayın Erdoğan'ı uyarmak istiyorum. Yerli aşı meselesinden siyaset devşirmeye çalışarak böyle bir sürücü baltalama, baltalanmasına müsaade etme. Milletimiz yerli aşıyı bekliyor. Bu konuyu da algı operasyonuna kurban edersen bu sefer altında kalırsın sonra söylemedi, uyarmadı demeyesin.

DODİK'İN ADINA PTT PULU

Türkiye maalesef 19 yıldır geçmişini bilmeyen, geleceğini de göremeyen bir iktidar tarafından yönetiliyor. Sözüm ona bu fevkalede muhafazakar arkadaşlar Bosnalı kardeşlerimize kin kusan eski Sırp Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Milorad Dodik için PTT'ye hatıra pulu bastırdılar. Boşnak düşmanı Dodik'in hatrına pul bastırma peşindeler. Bu sözde muhafazakarlığa bakar mısınız? Yazıklar olsun size.

Bosnadaki soykırımı reddeden birine hatıra pulu bastırmak soykırımı unutmaktır. İnsanlık suçunu unutanların, insanlığın gönlünde yeri olamaz. O pullarda kullanılan mürekkep değil, müslüman kanıdır. Bu yanlıştan derhal dönün, o pulları vakit kaybetmeden imha edin.

MÜDÜRE 11, DANIŞMANA 5 MAAŞ

Milletine verdiği sözleri unutan, milletine yabancılaşan bir iktidar ömrünü tamamlamış demektir. Hele ki bu iktidar çıkıp milletine yalan söylüyorsa uzatmaları bile tamamlamış demektir. Böyle bir iktidarın en azından utanması gerekir. Maalesef ne Erdoğan da ne arkadaşlarında utanma göremiyoruz. Hizmet siyaseti yaptıkları masalını her fırsatta anlatmaya devam ediyorlar. Mesela nice yetenekli gencimiz iş bulamazken, müdürlerine 11, danışmanlarına 5 maaş vermeye devam ediyorlar. Beş müteahhite para aktarmaya utanmıyorlar. Milletimize pandemi şartlarında 10 milyar liralık desteği rica minnet verirken, beşli çetenin vergi borçlarını tek kalemde silmeye utanmıyorlar. Tank-Palet'i peşkeş çektikleri yetmiyormuş gibi MKE'yi özelleştirmeye çalışıyorlar, hazırlanıyorlar. Sözüm ona muhafazakarlar ama talan etmedik, satmadık bir şey bırakmadılar.

AFGANİSTAN MESELESİ

AK Parti ve ortakları için birinci öncelik saray sefasının sürmesi. Erdoğan'ın aklı içeride düşman edip dışarıda dost oldukları ile meşgul. Bunun son örneği Afganistan meselesi. ABD, Afganistan'dan çekiliyor ama aklı oradaki havaalanında kalıyor. İç politikada ABD'ye etmedik lafı kalmayan sayın Erdoğan devreye giriyor ve bu işe gönüllü oluyor. Yani bir anlamda, "Dostum Biden sen rahat ol biz bu işi üstleniriz" diyor. Buradan sayın Erdoğan'ı aklını başını almaya davet ediyorum.

“ERDOĞAN İŞİNİ YAPMADIĞI İÇİN MİLLETİMİZİN HUZURU İÇİN BİZ ÇALIŞIYORUZ”

Sayın Erdoğan'ın cumhurbaşkanı sıfatıyla öncelikli görevi kendi milletinin huzur ve refahını sağlamaktır. Kendisi işini yapmadığı için milletimizin huzuru için biz çalışıyoruz. Ben ve arkadaşlarım il il, ilçe ilçe dolaşarak milletimizi dinliyoruz. Geçtiğimiz hafta İstanbul'un ilçelerinde sokak sokak dolaştık. Ben ise 20 Ocak 2020'den beri ilçe ilçe esnaf geziyorum. O esnaf dükkanlarının içinde milletimizin dertlerini dinliyorum.

Sayın Erdoğan etrafındaki o bol maaşlı danışmanlarına söyle 27 yıllık aktif siyaset hayatımda başıma gelmedik iş kalmadı. Sizinkiler vız gelir tırıs gider. Çok acemiler, çok. Bu arkadaşlardan aldıkları o bol paranın karşılıklarını vermelerini talep et, seni sahada rezil ediyorlar. O yanındakiler para odaklı, biz ise millet odaklı. Sen bize kulak ver zarar görmezsin. Danışmanlarınla bu kafayla gidin askere, tez alırsınız teskere.

“SAYIN ERDOĞAN FAKİRLE OYNAMA BE, GÜNAHTIR”

O kadar acı ki, bu kürsüye kim çıkıyorsa o insanların peşine düşülüyor. Acaba ne buluruz o insanları lime lime yapabiliriz gibi bir tavır içindeler. O kadar üzgünüm ki... Adana'da çiftçiler beni durdurdular. Bir soğan ve karpuz üreticisi. Karpuz üreticisi olan kardeşimiz, canı yanan çiftçi feveran etti. Ben hem yerel basına hem bizimle gelen arkadaşlarımıza bu arkadaşın söylediklerini yayınlamayın dedim. Başına iş geleceği için. Biz yayınlamadık. Biz o çiftçimizi perdelemeye çalıştık. O kadar üzüldüm ki gitmişler, çökmüşler o arkadaşımızı, kardeşimizi A Haber denilen 'kanal' günlerce konuşturup televizyondan vermişler. Sayın Erdoğan fakirle oynama be, günahtır. Onları korkutma. O günlerden geçtin sen. Babalarımızın o gece eve yiyecek ekmek getiremediği bir neslin çocuklarıyız biz ne çabuk unuttun? Garibana dokunduğun zaman Gayretullah'a dokunur ve öyle çarpılırsın ki seni kimse kurtaramaz. Yapma.

“MAĞDUR ETTİĞİN BİNLERCE İNSANI GÖR”

Kendisi Biden'ın ne dediği ile ilgilenirken biz Bitlisli esnafımıza kulak veriyoruz. Kendisi yeni kankalık peşinde koşarken biz Afyonlu kardeşlerimizi dinliyoruz. Kendisi Türkiye'nin değiş şahsının çıkarlarını korurken biz yüz binlerce kamu çalışanın toplu sözleşmesine kafa yoruyoruz. Mağdur ettiğin binlerce insanı gör. Sen önce Afyon'un merkezinde kentsel dönüşüm adı altında çökmeye çalışılan Afyon'un 'kupon arazisi' diye gördüğünüz o çökme işini gör.

Küçük ortakla kafa kafaya vermişsiniz bu eğri düzeni nasıl ayakta tutarız diye hesap yapıyorsunuz. Ne hukuk ne de ahlak tanıyorsunuz. Ne insafınız, ne de vicdanınız kalmış.

“HEPSİNİ REZİL ETMEZSEM NAMERDİM”

İki gündür sayın Lütfü Türkkan'ın meşhur çiftliği üzerinden gagalanıyoruz. Bir basın mensubu arkadaşımız, konuşma yapmaya girerken soru sormak istedi. Sayın Türkkan'ın açıklamaları var ben onlara girmeyeceğim ama onun karşılaştığı sistemin sonuçları olarak bizzat ben kim nerede ne yapmışsa takipçisi olmazsam, hepsini rezil etmezsem namerdim. Hadi bakalım. Yıkıldı mı kardeşim hepsi? Ben sayın Erdoğan'ın yanındaki pek çok insanın eviyle ilgili birçok şey çıktı ağzımızı açmadık. Çünkü tarihi eser meselesinin nasıl yürüdüğünü biliyoruz. Üzerinde tepinebilirdik. Para ile pulla alakası olmayan bir şahıs olarak şimdi yandınız.

“BÖYLE İKTİDAR YERE BATSIN”

İki gün önce Afyondaydım. Afyonlu kardeşim, "Böyle iktidar yere batsın" diyor. Bir kasap kardeşim, "Eskiden haftada bir gelen müşteri şimdileri ayda bir gelebiliyor" diyor. Turizm acentesi sahibi bir kardeşim, "Nefes kredisi en yüksek faiz ile veriliyor" diyor. Çiftçi kardeşim feryat ediyor. Bunları konuşurken de A Haber'in kameramanı ve muhabiri oradaydı. İşte sana milletimizin gerçekleri. Sefa sürdüğün saraydan bir zahmet başını çıkar da milletimizi dinle. Vatandaşı çileden çıkarttın, milletimizi çileden çıkarttın.

Editör: TE Bilişim