Şirin Ünal verdiği ifadede “Kızım, Duygu ‘Baba Nadira kapıyı kapattı, silah sesi geldi’ diye seslendi. O arada ben de hemen odaya koştum. Kapı kilitliydi. Omuzumla kapıyı açmaya çalıştım. Ancak başarılı olamadım” cümlelerini kaydettiği öğrenildi.
Fakat Kadirova’nın ağabeyi Muhammet Ali “Olay 23 Eylül’de 20.48’de gerçekleşti. Şirin Ünal beni aradı olaydan 5 dakika önce. Evde silahın kayıp olduğunu söyledi” şeklinde konuşmuştu.
Cumhuriyet’in haberine göre Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığınca hazırlanan raporda Kadirova’nın ölmesine sebep olan silah üzerinde ve kendisini kilitlediği odanın iç kapı kolu üzerinde parmak izi tespit edildiği belirtildi.
Şirin Ünal’ın hem evinde, hem de Ankara Adliyesi’nde ifadesinin alındığı belirtildi. 4 Ekim tarihinde soruşturmayı sürdüren savcının odasında ifade veren Şirin Ünal, şunları söyledi:
Kızım, Duygu ‘baba Nadira kapıyı kapattı, silah sesi geldi’ diye seslendi. O arada ben de hemen odaya koştum. Kapı kilitliydi. Omuzumla kapıyı açmaya çalıştım. Ancak başarılı olamadım.
Kızıma 112 ve 155’i arayalım dedim. Bu esnada kızım Duygu ve diğer çalışan bodrum katından merdiven getirdi. Bu merdivenle kapıyı kırmaya çalıştık ancak merdiven kırıldı. Sonra kızım Duygu daha büyük bir merdivenle bahçeden odanın balkonuna ulaşmaya çalıştı ancak balkon kapısının da kilitli olduğunu söyledi.
Bu arada polis ve 112 sağlık ekipleri olay yerine geldi. Bu esnada polis ekiplerinin kapıyı açmak için kullanmış olduğu çekiç de kırıldı. Görevlilerin yaptığı çalışmalar sonucu kapının kırılması sağlandı.
Kapı kırıldıktan sonra içeriye girebilen görevliler Nadira’yı hastaneye götürdü. Evimde iki çalışanım vardı. Nadira da kızım gibi sevdiğim, koruduğum bir kişiydi.
GÜNLÜKLER ÇEVRİLİYOR
Olaydan sonra genç kadının Özbekçe yazdığı günlüğüne el konulmuştu. Savcılık günlüğün Türkçeye çevrilmesi için talimat verdi. Psikayatri uzmanlarının da genç kadının psikolojik durumunu belirlemek için bir rapor hazırlayacağı öğrenildi.