Habertürk'de Didem Arslan Yılmaz'ın sunduğu programa telefonla bağlanan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazanan Ekrem İmamoğlu'na yönelik sözlerine açıklık getirdi.

Bakan Soylu şöyle konuştu:

Dün itibarıyla seçim bitmiştir. Bu konudaki değerlendirmeler ortadadır. Bugün bana sorulan soru karşısında verdiğim cevap şudur. Şuna çok üzülürüm. Yaklaşık 50 güne yakın İstanbul'da sokak sokak gezdik. Bazen 18, bazen günde 20 saat. Ömrümüz milletimizin ayağına gitmekle geçti. Nagehan Hanım bir şey dedi, 'sandığı küçümsemek' dedi. Birçok meselede kendisini düzeltmeye çalıştım. Söylediğim cümle şu, seçim sonuçlarıyla ilgili soru sorduklarında çok net olarak; 31 Mart sonrası olan olaylarda kıyamet koparanlar ve antidemokratiklikle, hukuksuzlukla suçlayanlar dün akşam sevinç çığlıkları atıyorlardı. Geçmişinde diktatörlük olanların demokrasiyi hazmetmeleri kolay değil. Hayatımızda kaybetmişliklerimiz de, kazanmışlıklarımız da var. Dünyayı yıkmıyoruz biz. Aramızdaki fark bu. Bu seçim sonucunu Türk demokrasisi açısından önemli bir sonuç olarak gördüğümü, 31 Mart'ta söylenenlerin haksızlık olduğunu, bir hak arama noktasını çok galiz eleştirilerle karşı karşıya bırakıldığını ifade ediyorum. Bu seçimle ilgili değerlendirmem. Oradaki temel eleştirimi elbette ortaya koyarım. Ardından şunu söyledim, elbette ki işimiz zor dedim, espriyle karışık. Hakikaten valiye söylenmemesi gereken bir sözü ortaya koydu. Bundan sonra kadına şiddet, doktora şiddet dedim ve orada kaldım. İmamoğlu ile ilgili veya bir kişiyle ilgili değerlendirme ortaya koymak, Nagehan Hanım'ın sınırları dışındaysa elbette ben de o sınırlara uyayım. Böyle bir şey olur mu Allah rızası için.İstanbul'da böyle bir değerlendirme olmuş. İstanbul'un verdiği karar başımızın üstüne, buna söyleyecek bir şeyimiz yok. Diğer taraftan Valiye sözlü şiddeti içeren bir sonuç var. Bundan sonra doktora şiddet, kadına şiddet dedim. Nagehan Hanım'ın söylediği sözün, sandığı küçümsemek üzerine yanlış bir söz olduğunu tam da bu noktada 31 Mart'ta söylenenlerle, Türkiye'de bu haksızlığın nasıl ortaya çıktığının altını çizdim. Valiyi korumak da benim temel görevimdir. Neticede böyle bir kişi belediye başkanı seçilmiştir diye eleştirimi ortaya koymak, bir dokunulmazlık varsa onu da bilelim. Bu bir siyasal eleştiri anlamına gelir. Bu sandığı küçümsemek sözü bana yapılan bir isnattır.

NAGEHAN ALÇI: Siz Adnan Menderes, Demokrat Parti geleneğinden gelen bir siyasetçisiniz. Sayın İmamoğlu'nu tebrik etmeniz çok değerlidir. Ben de eleştiri hakkımı kullandım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Menzil tarikatı şeyhi için başsağlığı mesajı... Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Menzil tarikatı şeyhi için başsağlığı mesajı...

SOYLU: Deseydiniz ki 'Süleyman Soylu'nun bu düşüncesini eleştiriyorum'. Ben sandığı küçümsemem. Ömrümüz sandık için mücadeleyle geçti. Aynı zamanda sandıkla buraya gelmiş birisiyim. Sizin yaptığınız hadsiz bir isnattır, ben de kendimi muhafaza ettim.

ALÇI: Ordu Valisi'ne söylenen lafı yanlış buluyorum.

SOYLU: Ben de yanlış buluyorum. Kadına, doktora şiddet İmamoğlu'nun şahsıyla ilgili bir şey değil. Bundan sonra bizim işimiz zor diye bir değerlendirme yaptım. Ben sandığı küçümseme olayının benim açımdan kabul edilemez olduğuna bildiğim ve inandığım için buraya bağlandım.

ALÇI: Ben sayın Soylu'nun söylemlerini oldukça iyi takip ettiğini düşünüyorum. Sayın Soylu'nun söylemlerinin sağdan biraz aşırı sağa kaydığını görüyorum. Bilmiyorum ne dersiniz?


SOYLU: Habertürk'te bir televizyon programında siz de olsaydınız bu soruları değerlendirme imkanına sahip olabilirdik. Benim kendime ait bir siyasal pozisyon tutmam gibi bir şey yapmam söz konusudur. Ben siyaseti üç aşağı beş yukarı bilmeye çalışan, takip eden bir kişiyim. Partimin politikası neyse o çerçevede adım atarım. Eğer PKK'ya karşı söylediklerimi sert söylemleri ifade ediyorsanız, elbette ki terörle ilgili mücadele eden insanların birtakım haklı değerlendirmeleri yapmaları da vatandaşın takdiridir.

ALÇI: Ben terörle mücadelenizi destekliyorum. Sizinle bir program yapmayı çok arzu ederim.

Editör: TE Bilişim