Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yeni reform paketini açıkladı. Yerli yabancı birçok ekonomist Türkiye'ye yatırımın gelmesi için hukukun bağımsızlığı ve adil yargı vurgusu yapıyordu. Albayrak açıklamasında bu konuya değinerek, "Yargı reformunun vizyonu güven veren ve erişilebilir bir adalet sistemi olacaktır. Hukuk ve ekonomi birbirini tamamlayan iki önemli alandır. Uzun vadeli yatırımlar öngörülebilir hukuk pratiğine yakından bağlıdır. Yargı reformu stratejisi belgesinin güncellemesi devam ediyor. Yakında bakanımız tarafından açıklanacak" dedi. Ancak Albayrak'ın açıklamaları siyasi ve emek çevrelerini tatmin etmedi. Albayrak'ın basın toplantısının ardından Türkiye Komünist Partisi de bir açıklama yaptı ve reform diye ortaya atılan söylemlerin işçi düşmanı girişimler olduğunu vurguladı.
İŞTE TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ'NİN AÇIKLAMASI
Berat Albayrak’ın açıkladığı ekonomi paketi, seçimlerden çok önce duyurup emekçileri uyardığımız kriz fırsatçılığının hükümet dilinde somutlanmış halidir.
Paket, demokrasiye ve hukuka hiçbir bağlılığı olmayan AKP iktidarının, sermayeye ve ülkenin egemen asalak sınıflarına bağlılığının yeni bir göstergesidir.
Paketin yeni bir şey getirmediğini, ülke ekonomisinin sorunlarına çözüm getirmek bakımından “hafif” kaldığını söyleyen düzen muhalefetinin de bir kez daha sol gösterip sağ vurduğunu söyleyebiliriz: Paket hafife alınır bir paket değildir. TÜSİAD’ın işçi ve halk düşmanı taleplerini yerine getiren, krizi fırsat bilerek bir kez daha patronlara arka çıkıp, işçiyi uçuruma yuvarlayan bir içerik taşımaktadır.
Bunu söylemeden, bu içeriğe güçlü bir biçimde karşı çıkmadan söylenen “beğenmedik”, “hafif bulduk” yollu eleştiriler, tam olarak bu pakete destek vermek anlamına gelecektir.
“Yeni bir şey yok” diyenlerin haklı oldukları tek nokta ise şudur: Patron sınıfının uzun süredir tek bildiği “sömürüyü artırmaktır.” Bunda da sınırları zorlamaktan, giderek tüm emekçi halkın sabrını taşıracak adımlar atmaktan başka yapabilecekleri yeni bir şey yoktur.
Reddediyoruz!
1. Özel sektörün, asalak ve batakçı sermayenin borçlarının “yeniden yapılandırma, fonlara devir” gibi sözlerle kamuya yüklenmesini reddediyoruz. Okullardan, hastanelerden, halkın ihtiyaçlarından sakınılan devlet kaynaklarının asalak sermaye sınıfına dağıtılmasına seyirci kalmayacağız. İstihdam sağlamak, iş yaratmak, üretimi artırmak, ülkeyi yoksulluktan çıkarmak için uygun yolun batakçı patronları kurtarmak olduğu bir yalandır. Çok iyi bilinmektedir.
2. İşçilerin, ücretli çalışanların gelecek güvencesini sağlamak iddiasıyla oluşturulmuş, ücretlerden yapılan kesintilerle beslenmiş fonların yine patronlara peşkeş çekilmesi kabul edilemez. Berat Albayrak’ın yaptığı açıklamalar, bir kez daha İşsizlik Sigortası Fonu gibi fonlarda biriken paraların işçi ve emekçilere değil patronlara akıtılacağının ilanıdır.
3. Verginin tabana yayılması ile ilgili söylenenler, patronların ve temsilcilerinin utanmazlıkta sınır tanımazlıklarından başka bir şeyle açıklanamaz. “Zenginlerden, en çok kazananlardan, ülkenin bütün zenginliğinin üstüne oturanlardan değil, aşağıdakilerden aldığımız vergiyi artıracağız” kararını ilan etmek için “vergiyi tabana yayacağız” diyenlere iyi bir ders vermek, halkı aptal yerine koymanın hiç iyi bir şey olmadığını göstermek şart olmuştur.
4. Bireysel emeklilik uygulamaları, çalışanlar için sosyal güvenliğin ortadan kaldırılmasından başka bir şey değildir. Emeklilik yaşı konusunda yapılanlar, bireysel emeklilik dayatmaları işçi düşmanlığıdır.
Zorunlu BES uygulaması geride bıraktığımız yıllarda tam bir başarısızlıkla sonuçlanmıştır: İşçiler kendilerine dayatılan sosyal haklarını bırakıp BES’e geçme tercihini reddetmişlerdir.
Şimdi Albayrak, BES uygulamasının “daha zorunlu, daha kapsamlı” hale getirileceğini söyleyerek, bir kez daha işçi düşmanlığını ve zorbalığını ilan etmektedir.
5. Gerek emeklilik gerekse kıdem tazminatları ile ilgili ilan edilen yaklaşımın bir tarafı işçiden alıp, patrona vermektir. Oluşturulan fonlarla işçiden alıp patrona verme politikalarına fonların birleştirilmesi yoluyla soygunun bütünüyle anlaşılmaz hale getirilmesi yaklaşımı eklenmektedir.
Fakat bu saldırının en az bunun kadar önemli bir ikinci boyutu vardır: Kıdem tazminatı ile ilgili planlanan “reform” sadece işçilerin parasal karşılığı olan kıdem tazminatı haklarını ortadan kaldırmayacaktır. Bu şekilde patronlara çok daha büyük bir kıyak yapılmaktadır: Patronlara, işçiyi hiçbir mali yük almadan kolaylıkla işten atabilme olanağı sağlanacaktır.
Ekonomik reform paketi, ücretlilerin, işçilerin, emekçilerin aşına, ekmeğine göz koyanların, bununla yetinmeyip işlerine de kastetmelerinin belgesidir.
Türkiye Komünist Partisi, seçim takvimi belirlenmeden çok önce ve seçim süreci boyunca patronların kriz fırsatçılığına hazırlandığını, hükümet eliyle bir kez daha halka saldıracaklarını anlatmıştır. Düzen muhalefetinin emekçilere bu saldırıyı göğüslemek adına hiçbir yeni olanak sunmayacağına işaret etmiştir.
Şimdi kriz fırsatçısı patronlara ve onların gerici iktidarına karşı harekete geçme, uyanık olma zamanıdır.
Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komite
BERAT ALBAYRAK BASIN TOPLANTISINDA NELER SÖYLEMİŞTİ?
Bu paketin açıklanmasında ağustos ayından bu zamana kadar iş dünyamızın raporlarını alarak hazırlamaya çalıştık. Göreve geldiğimiz ilk günden beri izleyeceğimiz politikaları kamuoyu ile paylaşacağımızı söyledik. Ağustosta yeni ekonomi politikamızı paylaştık. Ekonomimizi güçlü temeller üzerine inşa edeceğimizi söyledik. Ekonomik dengelenme daha adaletli paylaşım ve güçlü toplum başlıklarında ekonomide dönüşüm hedefimizi belirtip uygulama başlamıştık.
Ekonomide atılması gereken adımlar nasıl olacak? Öyle ki bugün bir çok ekonomistin farklı farklı önlemler ortaya koyduğuna şahitlik ediyoruz. Düzenleme ve adımların ilk aşamasını ele aldık. YEP’te koyduğumuz hedeflere ulaşmak için sadece 2019’da hayata geçirmeyi düşündüğümüz düzenleme adımları sizlerle paylaşacağız. Şunu net bir şekilde ortaya koymak isterim ki bu adımları hayata geçirecek güçlü bir iradeye sahibiz.
Seçimlere katılım oranı Türkiye’nin ne kadar demokrasiyi özümsemiş bir millet olduğunu ortaya koydu. Sandıktan çıkan sonucun her parti kendisine göre değerlendirecek. Bu süreçler hukuk temelinde devam etmektedir. Türkiye’nin önünde 4.5 yıllık seçimsiz bir dönem var. Türkiye’nin gündemi ekonomik reform. Bugün başlatacağımız bu süreç yalnızca bir paketin hayata geçirilmesinde ibaret olmayacak. İçerisinde tek başına ele alındığında bile başlı başına önemli olacak adımlar var. 2019 yıl sonuna kadar tüm Türkiye’ye ve dünyaya çok net bir tarih veriyoruz.
REFORMUN BAŞINDA FİNANSAL SEKTÖR GELİYOR
Reformun başında finansal sektör geliyor. İlki de bankacılık sektörü olacak. Kamu bankalarına 28 milyar DİBS verilecek. Kamu bankalarının bilançoları çok daha dirençli hale getirilecek. Özel bankaların ihtiyaç halinde hazır tuttukları yeniden sermayelendirme planları çerçevesinde sermayesi artırılacak. Sektörün daha dirençli hale getirilmesini önemsiyoruz.
ETKİN BİR TASARRUF FONU OLUŞTURULACAK
Konkordato ve kredi yapılandırma meselesinin çok daha iyi ve herkesin çıkarına olan yeni bir yasa çerçevesiyle ele alacağız. Özellikle borç ödeme kabiliyeti yitirmiş şirketlerin hızlı şekilde tasfiyesini sağlayacak bir çerçeve oluşturacağız. Sorunlu kredilerin bir kısmı ulusal ve uluslararası yatırım fonlarına transfer edilecek. Bazı sorunlu kredilerin bankaların ve ulusal-uluslararası yatırımcıların iştiraki olan bilanço dışı fonlara devredilecek. Bu fonlar enerji girişim sermaye fonu ve gayrimenkul fonu. Etkin bir tasarruf fonu oluşturulacak. Emeklilik sistemi en önemli yapısal reformlardan biri. Daha kıdem tazminatı fonu ile BES’in entegrasyonu sağlanacak. Sürdürülebilir bir emeklilik sistemi fayda sağlayacak.
Sigortacılık düzenleme ve denetleme kurulunu kuruyoruz.
Kredilerin stratejik sektörlere yönlendirilmesi için teşvik edilmesini sağlayacak bir yapı FİKKO bünyesinde kurulacak. FİKKO bünyesindeki bir kurul ile stratejik alanlara daha fazla kredi sağlanması için teşvik mekanizmaları devreye alınacak.
Tasarrufları artırarak dış finansman bağımlılığımızı azaltacağız reel sektörde riski 100 milyon lira ve üzeri olan grupların bağımsız denetim raporlarını bankalara sunmaları zorunlu hale getirilecek.
Mali şeffaflık artırılacak.
KIDEM TAZMİNATI REFORMU
Vatandaşlarımızın kazançlarına göre kesinti oranlarının belirleneceği zorunlu bir bireysel emeklilik sistemini yeniden ele alacağız. Bu sistemle birlikte Kıdem Tazminatı Reformunu da hayata geçireceğiz. Yeni yapıyla birlikte 5 yılda, sistemde biriken fonların milli gelirin yüzde 10’unun üstüne çıkacağını öngörüyoruz. Finansal sektörün daha sağlıklı işleyişini sağlamak için reel sektör alanında bazı adımlar atılacak. Yapısal reformların en önemli ayağını gıdada hazırladık. Gıda enflasyonu ile mücadele için en önemli reformumuz tarımda milli birlik projemiz olacak.
TARIM KREDİ ORTAKLIĞI İLE SERA A.Ş KURULACAK
Bölge ve ürün bazında makro arz talep ve ticari planlama sürecinin altyapıları tesis edilecek.
Tarım kredi ortaklığı ile Sera AŞ. kurulacak.
Kırmızı et fiyat istikrarını kırmızı et hamlesi ile destekleyeceğiz. Küçük baş hayvancılıkta gerideyiz. 47 milyon olan küçükbaş hayvan varlığımız 100 milyona yükseltilecektir.
Hal yasası kapsamında üretici kooperatiflerinin haller içindeki paydaşlarının artırılması ile daha rekabetçi ortam sağlayacağız.
Üretimde rekabeti toptan perakende ve lojistik denetimi sağlayacak regülasyon çerçevesinde devreye alacağız.
“VERGİ REFORMU ÇALIŞMASI SÜRÜYOR”
Bütçe hedeflerini tutturacak tasarruf adımları devam edecek. 2019 yılı içinde en önemli reformlardan biri vergi dönüşümü olacak. Bu çalışma sürüyor. Şunu söylemek isterim ki çok kapsamlı bir ekiple bu çalışma devam ediyor. Daha adaletli bir vergi için gelire göre vergilendirmeyi daha etkin hale getireceğiz. Verginin daha da fazla taban yayılmasını sağlayacağız.
Yeni vergi mimarimiz istihdam oluşturma hedefinin üzerine oturacak. Kayıt dışılıkla mücadele edeceğiz. Mükellef beyanının esas olduğu sadeleştirilmiş bir süreci hayata geçireceğiz. Sahte belge ile mücadele için etkin bir yapıyı devreye almış olacağız. Dolaylı verginin ağırlığı azaltılırken doğrudan verginin ağırlığı artırılacak.
Mükellef memnuniyetini düzenli ve sürekli olarak ölçerek eksiklikleri anında tespit edeceğiz.
Ulaşmak istediğimiz sürdürülebilir büyüme ve istihdam hedefi olacak. Varlık fonu stratejik yatırım planlaması yapacak.
“HUKUK VE EKONOMİ BİRBİRİNİ TAMAMLAYAN İKİ ÖNEMLİ ALAN”
Bir diğer reform alanımız yargı alanı. Yargı reformunun vizyonu güven veren ve erişilebilir bir adalet sistemi olacaktır.
Hukuk ve ekonomi birbirini tamamlayan iki önemli alandır. Uzun vadeli yatırımlar öngörülebilir hukuk pratiğine yakından bağlıdır. Yargı reformu stratejisi belgesinin güncellemesi devam ediyor. Yakında bakanımız tarafından açıklanacak.
Lojistik master planı bakanlığımız ve varlık fonumuz tarafından hazırlanacak. Sanayide yerlileştirme programı Mayıs’ta açıklanacak.
Sanayi bakanlığımız bu program ile AR-GE’den yatırım ve ihracata tek pencereden yönetildiği öncelikli orta yüksek ve yüksek teknoloji ürünlere ilişkin proje üretilecek.